Bir Tarihçinin Penceresinden: “Kendi Ölümünü Görmek” Üzerine Tarihsel Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışmak, aslında insanın kendi sonunu anlamaya çalışmasından pek de farklı değildir. Her medeniyet, her toplum, hatta her birey bir dönem büyür, gelişir, sonra bir kırılma noktasına gelir. Kendi ölümünü görmek ifadesi, yalnızca bireysel bir rüya ya da içsel bir korku değil; insanlık tarihinin tekrar eden döngüsünün bir yansımasıdır. Çünkü tarih, ölümü yalnızca bir son olarak değil, bir dönüşümün başlangıcı olarak da anlatır. Geçmişte Ölümün Algısı: Bir Son mu, Başlangıç mı? Antik Çağlardan Moderniteye Ölüm Düşüncesi Antik çağlarda insanlar ölümü, doğanın döngüsel düzeninin bir parçası olarak…
Yorum BırakYazar: admin
Gıcık Ne Demek Ekşi? Ekonomi Perspektifinden Bir Değerlendirme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomistlerin Bakışı Ekonomi, insanların sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için yaptığı seçimleri inceleyen bir bilim dalıdır. Bu seçimlerin sonuçları, bireylerin ve toplumların refahını doğrudan etkiler. Ancak bu seçimler, her zaman sadece maddi çıkarlarla sınırlı değildir. İnsanlar, toplumsal ilişkilerde de seçimler yapar; bu seçimler bazen kişisel rahatsızlıklara yol açan ve çevresindekiler için negatif dışsallıklar yaratabilen davranışlar biçiminde karşımıza çıkar. “Gıcık” kavramı, özellikle sosyal medya platformlarında ve sosyal ilişkilerde sıkça karşılaşılan, fakat ekonomistler açısından dikkatlice incelenmesi gereken bir olgudur. Peki, “gıcık” olmak ne anlama gelir ve bunun ekonomiyle ne…
Yorum BırakGönderge Ne Demek 9. Sınıf? – Dil, Anlam ve Gerçeklik Arasındaki Köprü Dil, insanın dünyayı algılama ve paylaşma biçimidir. Sözcükler sadece seslerden ibaret değildir; her biri bir düşünceyi, nesneyi ya da olguyu temsil eder. İşte bu temsil ilişkisini açıklayan kavramlardan biri “gönderge”dir. 9. sınıf Türk dili ve edebiyatı konuları arasında yer alan “gönderge”, dilin anlam kurma sürecini anlamak için temel bir anahtardır. Gönderge Nedir? Tanım ve Temel Özellikler Gönderge, bir kelimenin ya da ifadenin dış dünyada işaret ettiği, yani temsil ettiği varlık, kavram veya durumdur. Örneğin “kitap” kelimesinin göndergeci, elimizde tuttuğumuz gerçek bir kitap nesnesidir. Başka bir deyişle gönderge, dil…
Yorum BırakHançer Ne Zaman Çıktı? Geleceğin Işığında Bir Soruya Derin Bakış Bazen bir sorunun basitliği, ardındaki karmaşık anlamları gizler. “Hançer ne zaman çıktı?” sorusu da tam olarak böyle. Tarihin, teknolojinin ve insan psikolojisinin kesiştiği bu noktada, bu sorunun geleceğe dair neler söyleyebileceğini birlikte düşünelim. Çünkü belki de mesele sadece bir nesnenin ortaya çıkışı değil, insanlığın stratejik zekâsı ve duygusal sezgisiyle nereye evrildiğiyle ilgilidir. Hançerin Ortaya Çıkışı: Geçmişten Geleceğe Uzanan Bir İz Tarih boyunca “hançer”, sadece bir silah değil; güç, onur ve bazen ihanetin sembolü oldu. Eski medeniyetlerde keskin kenarıyla hayatı koruma ya da sona erdirme aracıydı. Ancak bugün, “hançer” kavramı fiziksel…
Yorum BırakDünya Hapşırma Rekoru Kaç? Bilimin Peşinde Bir Merak Hikâyesi Belki sen de duyarsın: “Birisi rekor kırmış, yıllarca hapşırmış!” diye. Gerçekten mümkün mü? Bu yazıda, gözümüzü meraka çevirdim ve “Dünya hapşırma rekoru kaç?” sorusuna bilimsel verilerle yaklaşacağım. Haydi gel, birlikte gezinelim bu tuhaf rekorun izinde. Guinness Rekoru: En Uzun Hapşırma Süresi Guinness World Records’a göre kayıtlara geçmiş en uzun hapşırma fittingi (aralıksız hapşırma) 976 gün sürmüştür. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Bu rekor, Donna Griffiths (İngiltere) adlı kişinin 13 Ocak 1981’de başlayan ve 16 Eylül 1983’te sonlanan süreçte gerçekleştiği bildirilmiştir. :contentReference[oaicite:1]{index=1} İlginç bir ayrıntı: kayıtlar, ilk 365 gün içinde Griffiths’in yaklaşık bir milyon hapşırık yaptığı…
Yorum BırakGobez Ne Demek? Güç, Strateji ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak, bazen bir kelimenin ardına saklanmış tarihsel ve toplumsal anlamlar, en karmaşık ideolojik yapıları bile çözümleyebilir. “Gobez” kelimesi de tam olarak böyle bir sözcük: yüzeyde basit, halk arasında belki alaycı bir sesleniş; fakat derinlerde, bir toplumun iktidar ilişkileri, cinsiyet rolleri ve vatandaşlık algısı üzerine düşündürücü bir simge. Peki, Gobez ne demek? Ve neden bu kadar politik bir çağrışım taşır? Gobez: Saf mı, Stratejik mi? Türkçe’de “gobez” çoğu zaman “açgözlü”, “kurnaz”, “fırsatçı” gibi anlamlarla kullanılır. Ancak bu sözcüğün ima ettiği şey yalnızca bireysel bir nitelik değil; aynı…
Yorum BırakGirişimci Düşünce: Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışlarını çözümlemek, onların dünyayı nasıl algıladıkları ve bu algılara göre nasıl hareket ettikleri üzerine derinlemesine düşünmek her zaman büyüleyici olmuştur. Bir psikolog olarak, insanların karar alırken zihinsel süreçlerini ve arkasındaki motivasyonları keşfetmek her zaman ilginç olmuştur. Peki, bir girişimci nasıl düşünür? Girişimci düşüncesi, sadece iş kurma sürecini değil, aynı zamanda risk alma, yenilikçi çözümler üretme ve mevcut durumu sorgulama becerisini de kapsar. Bu yazıda, girişimci düşüncesini bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarından inceleyeceğiz ve bu düşünce tarzının nasıl şekillendiğini anlamaya çalışacağız. Bilişsel Psikoloji: Girişimci Düşüncesinin Zihinsel Temelleri Bilişsel psikoloji, insanların düşünme, öğrenme ve…
Yorum BırakHavalı Tabancada Tüp Takılı Kalırsa Ne Olur? — Küresel ve Yerel Bakışlarla Güvenlik, Algı ve Sorumluluk Bu yazı, teknik detaylardan ziyade güvenlik, kültürel algılar ve toplumsal sorumluluk üzerine — çünkü tüp takılı kalan bir havalı tabanca olgusunu sadece mekanik bir arıza olarak görmek, sorunun yarısını kaçırmaktır. Giriş — Merak, Endişe ve Paylaşım Çağrısı Havalı tabancalarla ilgili hikâyeler genelde iki uçta dolaşır: ya “hobi ve spor” ekseninde sıcak bir topluluk anlatısı vardır ya da “tehlike ve yasaklar” başlıklarıyla korku ve endişe öne çıkar. Peki, tüp takılı kalması gibi teknik bir durum bu iki algıyı nasıl sarsar? Bu yazı, konuyu yalnızca bir…
Yorum BırakGereksiz Söz Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin gücü, yazarların en keskin silahıdır. Her bir sözcük, bir anlam taşımanın ötesinde, bir dünyayı, bir düşünceyi, bir ruh halini şekillendirir. Edebiyat, dilin en üst düzeyde kullanıldığı bir alan olarak, kelimeler aracılığıyla insanlık durumunu en derinliklerine kadar sorgular. Ancak, tüm bu güçlü anlamların ve duyguların arasında, ”gereksiz sözler” de yer alır. Peki, gereksiz söz nedir? Bu soru, sadece dilbilgisel bir sorunun ötesine geçer; aynı zamanda edebi bir anlam ve değerin de sorgulanmasını gerektirir. Edebiyat dünyasında, gereksiz sözcükler sadece anlatının içinde boşa harcanan kelimeler değildir. Aynı zamanda, yazınsal yapının derinliklerinde, karakterlerin içsel çatışmalarını,…
Yorum BırakHamsili Pilav En Çok Hangi İlde Yapılır? Bir Sofra, İki Kalp, Bir Hikâye Hikâyeleri sever misiniz? Ben, her kokunun, her yemeğin, her sofranın bir hikâyesi olduğuna inanırım. Bugün size Karadeniz’in kıyısında, bir mutfakta başlayan ve iki farklı dünyanın hamsili pilavda buluştuğu bir hikâyeyi anlatacağım. Belki bu satırları okurken siz de kendi mutfağınızdan bir anıyı hatırlarsınız. — Bir Akşamüstü: Denizin Kıyısında Başlayan Hikâye Rüzgâr, Karadeniz’in tuzlu havasını mutfağa taşıyordu. Dışarıda dalgalar hırçın, içeride tencere kaynıyordu. Emine, ellerini önlüğüne sildi ve “bugün hamsili pilav yapacağım” dedi. Yıllardır Trabzon’un bir köyünde yaşayan bu kadın, tarifi ölçüsüz ama yüreği dolu bir ustalıkla bilirdi. O…
Yorum Bırak